Kişisel bir site.
Hazar
Kişisel bilgim http://www.hazarkarabay.com.tr/hakkinda/ adresinde canlar.
Hazar tarafından yayınlananlar

Dropbox ve Google Drive Türkiye’de engellendi
8 Eki
Konunun abukluğu konusunda şu an yorum yapmak istemiyorum; Dropbox’u aktif olarak kullandığım için bu durumu çözerken kullandığım kaynakları paylaşayım:
Dropbox IP blokları: http://whois.arin.net/rest/org/DROPB/nets
Mikrotik router üzerinden belli IP’lere VPN ile çıkılmasını sağlama: http://www.hazarkarabay.com.tr/…/mikrotikte-belirli…/
Sonuç:
Kolay gelsin.

Windows 10 güncelleme yılışıklığından kurtulma
29 Tem
Kurmama gibi bir seçenek yok, sağ üstte çarpı yok. iptal seçeneği yok.
Sırf “32482348 milyon kullanıcımız Windows 10’a geçti” diyebilmek için -ki o da bence Apple’a özenildiğinden- zorla update sokuşturulmasına acayip derecede sinir oldum.
Update istemiyorsanız yapmanız gerekenleri özetledim, kurtulmak istiyorsanız…

Internet videosunun geleceği, donanım ve bağlantı hızı beklentileri
23 Tem
360 derece video çekimi üzerine ufak bir araştırma yaparken çekilmiş videolardan örnekler izledim. Youtube’da 4K 60fps seçeneği seçilse bile kalite diğer “normal” 4K videolar gibi güzel değil.
Durumu inceleyince görülüyor ki 3840×1920 gibi bir çözünürlükle servis ediliyor video. Evet, video yatayda 4K tabir edilen bir çözünürlükte ancak hem dikeyde değil, hem de video 360 derece olduğu için o an gördüğünüz kısmın 4K ile alakası olmuyor.
Sebebi ise teknolojik yetersizlik. Yukarıda 20MBit bağlantımın video tarafından tamamen satüre edildiği, buna rağmen sadece 0.6 saniye buffer süresi olduğunu görebiliyoruz. Yani ucu ucuna yetişiyor video.

SMD pasif komponent organizasyon/depolama çözümü BOX-ALL incelemesi
9 Tem
Bir süredir kullandığım ve memnun kaldığım BOX-ALL çözümünden bahsedeyim.
Sorun: Malzeme depolama
Üretim seviyesine girmediğiniz sürece aradığınızda bulabilmeniz için elinizde bulunan komponentleri düzgün bir şekilde tutmak ve organize etmek derttir. Özellikle sahip olduğunuz malzeme çeşidi arttıkça durum içinden çıkılmaz bir noktaya doğru ilerler. Ben çok uzun süredir klasik çözüm olan “çekmeceli kutu”ları kullanıyorum. 50 civarı orta boy, 16 adet de büyük boy çekmeceli kutuyu elektronik malzemelerimi depolama amaçlı kullanıyorum. Bendeki kutuların fotoğrafı yok ama şunlara benziyorlar:
(fotoğraf: http://320volt.com/elektronik-atolyesinde-malzeme-duzeni-cekmeceler/)
Bu çözüm through hole ve görece büyük komponentler için etiketlemeyi de güzel yaparsanız gayet başarılı. Fakat son yıllarda gittikçe daha çok SMD iş yapmaya başladım, son bir buçuk yıldır da artık through hole parça kullanmıyorum.
SMD komponentlerim az miktardayken poşetler içinde bu çekmecelerin içine koyuyordum, ancak bir yerden ve yüzlerce poşetten sonra iş içinden çıkılmaz noktaya doğru geldi. Pasifler için bulduğum en iyi çözüm bu oldu, severek kullanıyorum.

JBC Kontrolcü: Sıcaklık Ölçümü
3 Tem
JBC istasyon yapımı konulu yazı dizisine devam ediyorum. Bu yazının konusu uç sıcaklığının ölçülebilmesi. Bunu yapabilmek için metalurji, elektronik, MySQL, Excel ve elbette matematik kullanıyoruz.
JBC uçlarda sıcaklık ölçümü
Uçların içinde ısıtıcı elementle birlikte yer alan bir termokupl bulunmakta. Bu termokupla erişme konusu kendi içinde biraz detay barındırsa da kullanılabilecek bağlantı yollarından biri şu şekilde:
+ ve – yazan terminaller hem ısıtıcı elemente, hem de termokupla bağlı. Yani ya ucu ısıtabilir ya da sıcaklığı okuyabilirsiniz, ikisi aynı anda yapılamıyor. (C245 serisi uçlar için C1 ve C2 arasından da okumanız mümkün)

Sheer soldering pleasure
10 Haz
The ultimate soldering machine de diyebiliriz. Ne de olsa slogan çalmayı sizden öğrenecek değiliz.
Uzun bir aradan sonra geri döndüm. Bana göre dünyanın en iyi lehimleme istasyonu markası JBC’nin çakmasını yapıyorum. Tabii sadece istasyonun çakması, geri kalan tarafları gayet orijinal.
Klon Hakko uçlarınızın 10’lu pakedi 10 lirayken bu uçların tanesi 100 lira civarı. Sapın da Türkiye (Esman satıyor) satış fiyatı 195 TL.
Bir uç bir sap fiyatına Çin işi sıcak havalı komple lehimleme istasyonları bile alınabilirken bu adam manyak mı diyebilirsiniz.
Öncelikle klonunu yapmaya çalıştığım istasyonun; bir komponenti geniş bir ground plane’a lehimli olmasına rağmen dokunduğu an eriten harika uç performansını izleyelim. Ucun çalışma sıcaklığına gelmesinin sadece 3 saniye aldığına da dikkat.
Teknik açıklama
JBC sisteminin bütün marifeti uçlarında. Ucun metalurjik yapısı, sıcaklık sensörü görevi yapan termokuplun VE ısıtma sisteminin tam olarak en uçta yer alması, ufacık termal kütleye rağmen olabilecek en iyi lehimleme performansını sunuyor. Normalde uç sıcaklığını kompanze edebilmek için köklediğiniz sıcaklık ayarı bu sistemde sürekli olması gereken değerde kalıyor, sırf malzemeyi sökebilmek için 400 kusür derecelere ayarladığınız uç sıcaklıkları yüzünden uca, karta ve komponente sürekli bir termal şok uygulamamış oluyorsunuz.
Marifetin diğer tarafı elektronik kontrol sisteminde, yani istasyonun içinde. Fakat bu basit bir closed loop sistem ve yapılması görece basit.
Dolayısıyla sadece ucu ve sapı alıp gerisini kendim yapıyorum, hem harika JBC performansı, hem de dörtte bir fiyat etiketi elde ediyorum. Videoda görülen CD-2BE istasyonun Türkiye fiyatı tam 1500 TL. 🙂
Uçları ve sapı Ebay kovalayıp ucuza getirmek mümkün, ben öyle yaptım. Marka İspanya menşeili olmasına rağmen Almanlardan çok güzel fırsatlar çıkıyor.
Elektronik kontrol kısmında Mouser siparişlerimi bekliyorum, sonrasında sistem rayına oturacak…

Eagle’da negatif fotorezistif film kullanarak PCB yapımı
19 Eki
PCB çizimlerimi Eagle ile yapıyorum, son zamanlarda da negative photoresist film kullanmaya başladım. Açıkçası toner transfer metodunu çok düzgün bir şekilde uygulayabilecek malzeme ve deneyimi zaten edindiğim için bu metod kesinlikle daha zor geliyor, en azından şu anlık. Fakat 2009’dan beri toner transferdeki başarımın en büyük silahı olan dextrin kaplı kağıdı edinmemin artık zorlaşması sebebiyle farklı yöntemleri araştırmam gerekti.
1. Genel süreç bilgisi:
Negative photoresist film nedir?
Mavi renk bir film. Şöyle bir görüntüsü var.
Özelliği, UV ile temasında sertleşip kürlenmesi. Bu sayede PCB yapımı da dahil olmak üzere birçok kullanım alanı var.
Negatif film mutlak karanlık ve serin bir ortamda muhafaza edilmelidir, birkaç kat mat siyah naylon işinizi çözecektir.
Negatif demişsin, pozitifi de mi var?
Var, saklama koşulları sebebiyle film olarak bulamasanız da, süreç olarak “pozitif” işleyen bir süreç var.
Negatif pozitif proses farkı nedir?
Aslında gayet basit. PCB üzerinde anlatırsak, filmi develop ederken (Türkçe’si yok bu terimin; fotoğraf filminde de benzer işlemler var, banyo işlemi gibi düşünün) negatif filmde UV’nin temas ettiği kısımlar kartta kalıyor ve sertleşiyor. Pozitifte ise UV’nin temas etmediği kısımlar kartta kalıyor.
Fakat negatif film edinmek ve saklaması daha kolay, ise pozitif proses kafanızda işlem sırasında bazı şeyleri sürekli ayna görüntüsü ve negatif olarak düşünme gereksinimini ortadan kaldırıyor. Pozitif prosesten gitmek isterseniz film olarak alamıyorsunuz, sprey ya da hazır kaplanmış kart olarak almanız mümkün. Türkiye’de toner transferden çok önce, hatta benim elektroniğe başlamamdan da çok önceye tekabül eden dönemlerden beri kullanılan POSITIV 20 isimli sprey, aslında pozitif fotorezist kaplamanın spreyidir.
İkisinin developer solüsyonları ve pozlama süreleri de farklıdır, dikkat edilmeli.

Internet of Things – ESP8266
18 Oca
“Her halt Internet’e bağlı olsun” arzusuyla halihazırda türlü üretici tarafından denenen Internet of Things konsepti, ortalama DIY’cinin erişebileceği düzeylere inmiş durumda. Büyük üreticiler kendi çözümlerini gazlasa da, an itibariyle atakta olan ESP8266 bir Çinli üreticiden çıkma.
32 pin QFN pakette 32 bit RISC CPU, 802.11 b/g/n, dahili TCP/IP stack, RF switch, balun, 24dBm PA, DCXO, PMU, MAC/baseband. WEP/WPA(TKIP ve AES) desteği. SDIO 1.1/2.0, SPI, UART, STBC, 1×1 MIMO, 2×1 MIMO desteği. <1mW standby harcaması. Entegrenin kendisi FCC onaylı, modül değil.
Modül olarak boyut 21.1×13.3mm
Modül fiyatı 3 dolar.
3?
Evet evet, bildiğin 3 dolar.
Şimdiden el oğlu masa lambasına, bardağına, ışıklarına, mutfak dolabına vs. entegre etmiş. Yardırın bakalım, sıra sizde.
IoT davasının ana düşüncesi herşeyin bir IP adresi olup internete açık olması. IPv4’te bu mümkün değil, ancak IPv6 yaygınlaştığında cümbüş başlayacak.
Hacking işine yeni bir boyut geliyor, heyecanlıyız efendim.
USB Güvenliği ve BadUSB konusu
4 Eki
BlackHat 2014 konferasından gösterilen bir “proof of concept” çalışma, BadUsb adında. SR Labs’dan iki kişi bir USB belleğin içerisine farklı kodlar ekleyerek, USB belleklikten fazlasını yapmasının önünü açmış.
Bütün teknoloji basını da “oo açık, alırım bir dal” diyerek buna abandı; Heartbleed ve Shellshock (ki ikisi de gerçek bir açıktı)’tan aldıkları trafik tatlı geldiği için. Bir örneği şurada: http://www.wired.com/2014/07/usb-security/
Başlık “Why the Security of USB Is Fundamentally Broken”. Görünce istemsizce aklıma “USB’de öyle bir şey oldu ki…” formatındaki Türk haber siteleri geldi. Neyse.
Detay olarak mevzu, kuzu postundaki kurttan ibaret. A işini yapacak bir cihaz takıyorsunuz bilgisayarınıza, A işini yapıyor da o cihaz, fakat size hissettirmeden B işini de yapıyor.
Şimdi bu zaten tech savvy bir çocuğun eline Arduino verildiğinde yapabileceği bir hikaye. Burada bir açık yok.
Açık olan kısmı, USB bellek olarak üretilen cihazın içine fiziksel müdahalede bulunmaksızın bu farklı kodu ekleyebilmek ise, bu da o USB diskin kontrolcüsünü üreten firmanın açığı olsun. Tüm USB standardına bunu maletmeyi anlamadım. Bahsi geçen açık, USB enumeration safhasından önce ya da bunu atlayarak bilgisayar ile konuşma / veri alma falan olsa anlayacağım.
USB cihazın firmware’ının değiştirilmesi mevzusu da pek az cihazda yapabileceğiniz bir mevzu. Çünkü ucuzcu üreticiler, maliyetten maksimum kısabilmek adına “field programmable” kontrolcüler kullanmıyorlar. Genelde firmware mask ROM’da, yani entegrenin içinde fiziksel olarak (taşa kazımak gibi düşünün) bulunuyor. Fare, klavye gibi içinde “blob” tabir edilen epoksi kaplı entegreler barındıran cihazlarda bunun olma ihtimali yok.
Maksat kullanıcıyı o şeyi bilgisayarına takması için ikna etmek.
Ben pazardan bir USB bellek alarak içini söküp, kendi yazdığım firmware’ı çalıştıran bir entegre barındıran PCB de koyabilirim, aynı şey.
Öte yandan bir USB cihazda birden fazla endpoint olduğu zaman tüm endpointler için ayrı ayrı driver devreye girer. Yani taktığınız USB bellek, bir USB HID device da oluşturuyorsa bunu device tree’da ya da Windows’çası “device manager”da zaten göreceksiniz. Yani o kadar gizli de değil, az bilgisayardan anlayan farkedebilir.
Makalede geçen “can be installed on a USB device to completely take over a PC”, eğer ki ben ciddi bir noktayı atlamıyorsam, bu bahsi geçen açıkla yapılabilecek bir şey değildir. En olacağı söyleyeyim, bir USB cihazını USB HID ve Mass Storage olarak gözükecek şekilde programlarsınız.
a. Storage mount olduktan sonra HID endpointi ile PC’ye keypress göndererek hızlıca mount edilen diskteki malware’i çalıştırabilirsiniz. Autorun’unun kapalı olması vs. konusunu aşarsınız burada ancak.
b. Yine aynı HID endpointi ile command line açıp Internet’ten bir malware backdoor indiren ve çalıştıran komutları yazarsınız.
İki durumda da
a. kullanıcı bunu farkedecektir çünkü ekranında bir şeyler olup bitiyor olacak. Tabii ki çok hızlı bir şekilde halledilebilir, ancak maksimum verimliliğe sahip bir sistem olabilmesi için keypresslar arası bırakılacak boşluğu makul ayarlamak gerekecektir. Cihazın takılacağı bilgisayarın hızı önem arzediyor. (Hatta örnek: Windows sistemde bir commandline açıp içine komut yazıp çalıştıracağız diyelim, gönderilecek keypresslardan ilki windows+r tuşu, sonrasında “Run” penceresinin gelmesi için gereken süre kadar beklenmesi gerekiyor. Ahmet’in i7 ve canavar SSD’li makinasında 70ms sürdü diyelim, fakat Ayşe’nin PIII ve yavaş diskli makinasında belki 1 saniye sonra gelecek. Malware yazarı tüm bilgisayarlarda çalışabilsin diye 1 saniye bekleyebilir. Fakat beklemenin artması, kullanıcının yapılan şeyi farketmesi ihtimalini çok yüksek şekilde de artıracak.)
b. Bir antivirus yazılımı varsa indirilen/çalıştırılan malware’ı büyük ihtimalle engelleyecek.
c. kullanıcı malware yazarının düşündüğü işletim sisteminden farklı bir şey kullanıyorsa, işlevsiz olacak.
Formata uymak adına tanım verelim; olmayan açıktır.

Bulaşık makinesinde klavye temizliği
29 Tem
7-8 senelik Microsoft multimedia klavyeyi bulaşık makinesine atarak temizledim. Sonuç aşağıda.
Denemek isteyenlere notlarım:
- Her klavye bulaşık makinesinden sağlam çıkamıyor. Beyaz renk harici klavyeler ile denemeyin, çıkarıp çöpe atarsınız klavyeyi.
- Ucuz beyaz renk klavyeler ile de denemeyin. Atıp yenisini alın. Bu klavyeye aşırı derecede alıştığım ve artık üretilmediği için temizleme yoluna gittim.
- Önce elektroniğini sökün klavyenin. Sadece plastik kısmı atacaksınız makineye.
- Düşük sıcaklıkta, kurutma olmadan yapın.
- Ters çevirdiğinizde tuşlar dökülen model klavyeyi makinada yıkamayın.
Öncesi ve sonrası fotoğrafları. Tuşların alt kısımlarının beyazladığı ama en üstlerinin sarı kaldığına dikkat. Pis fotoğraftaki pisliklerin altı aslen beyaz kalmış. Pislik olmayan yerler sararmış. Benim için muhteşem başarılı bir temizlik oldu, hiç uğraşmadan hem de.
neler bitmiş